Hisse senetleri Çarşamba sabahı, yatırımcıların her iki taraf için de yüksek profilli zaferler içeren ABD ara seçimlerinin sonuçlarına tepki göstermesi ve Meclis ve Senato’nun genel kontrolünün belirsizliğini koruması nedeniyle düştü.
S&P 500 vadelileri, piyasalar kapandıktan sonra erken Cumhuriyet zaferleriyle aynı zamana denk gelen Salı günü geç saatlerde küçük kazançlar kaydettikten sonra Çarşamba günü piyasa öncesi işlemlerde yüzde 0,2 düştü. Gösterge hisse senedi endeksi Salı günü normal işlem saatlerinde yüzde 0,6 artış kaydetti.
Oylar hâlâ sayılıyor ve sonucun net bir resmini elde etmek günler alabilir. En son tahminlere göre, Senato Demokratlara meyletirken, Cumhuriyetçiler Meclisin kontrolünü ele geçirmek için tercih ediliyor.
Yatırımcılar ve analistler, Demokratların Kongre’nin en az bir odasının kontrolünü kaybettiği bölünmüş hükümetin borsa için olumlu olabileceğini, çünkü muhtemelen kurumsal karlılığı etkileyebilecek herhangi bir büyük yasayı sınırlayacağını söylediler.
Société Générale’nin Amerika’daki hisse senetleri eş başkanı James Masserio, “Politikacıların bir şeyler yapmayı bırakmasını sağlıyorsunuz ve genellikle piyasa bundan hoşlanıyor” dedi.
Bununla birlikte, ara seçimlerden sonraki geçmiş piyasa hareketleri, Kongre ile Beyaz Saray arasındaki hangi kontrol kombinasyonunun piyasalar için en iyi olduğu konusunda daha az kesindir. S&P 500, son altı ara seçimden sonraki gün yükseldi ve seçimden sonraki yılda da artış kaydetti.
eToro’nun küresel piyasalar stratejisti Ben Laidler, seçim sonrası bir raporda, “Piyasalar tarihsel olarak daha az belirsizliği ve bölünmüş hükümeti ödüllendiriyor” diye yazmıştı. “Ancak borç tavanındaki belirsizlikten durgunluk harcamalarına kadar orta vadeli sancı potansiyeli var.
Yatırımcıların aklındaki tek şey seçim değil. Birçoğu, yüksek enflasyon, yükselen faiz oranları ve alaycı jeopolitik bir zeminde, ara dönemlerin öneminin azaldığını söyledi. Yatırımcılar için bir sonraki büyük olay Perşembe günü, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki enflasyonla ilgili yeni verilerin, şirketlerin maliyetlerini artıran ve ekonomik büyümeyi azaltan Federal Rezerv’in faiz oranlarını yükseltmede ne kadar agresif olabileceğine dair beklentileri yönlendireceği zaman geliyor.
Bay Masserio, “Seçimi bir şekilde boğan bu büyük güçler var” dedi.