Hiroshi S. ile birkaç yıl önce Tokyo’da sosyal olarak izole edilmiş Japonlar için bir destek grubunda tanıştım.
Kabarık bir yelek giymiş, zincirleme sigara içen 43 yaşında, hikikomori olarak bilinen ve kabaca “aşırı münzeviler” olarak tercüme edilen tahmini bir milyon veya daha fazla Japondan biriydi. Tipik olarak erkekler, 30 ila 50 yaşları arasında, işsiz veya eksik istihdam, Japonya’nın 1990’lardan beri genişleyen ekonomik rahatsızlığının çalışma hayatlarını düzene sokmalarını engellemesinden sonra büyük ölçüde toplumdan çekildiler.
Tam adının kullanılmamasını isteyen Hiroshi, yaklaşık 20 yıl önce Japonya’nın kurumsal iş piyasasından düştü ve yaşlanan, anlayışsız ebeveynlerinin evlerinde yaşıyordu ve burada pop kültür ürünlerine kredi kartı borcu yükledi. İntiharı bile düşündü.
“Japonya değişti,” dedi, kendi kuşağının elindeki azalan fırsatlara ve umuda atıfta bulunarak. Gözlerimin içine hiç bakmadı.
Bu 2017’deydi. O zamandan beri Japonya, hikikomori’nin veya ait oldukları ekonomik olarak marjinalize edilmiş çok daha büyük kayıp neslin umutsuzluğunu gidermek için çok az şey yaptı.
Bu, yıllardır devam eden ulusal bir akıl sağlığı ve istihdam krizi ve bunun Covid pandemisi tarafından daha da kötüleştiğine dair endişeler var. Ancak siyasi liderler ve sabırlı olmaya ve istikrarlı istihdama değer veren bir toplum, temelde krizle yüzleşmek için irade ve araçlara sahip değil gibi görünüyor.
Japonya’nın kayıp kuşağının, ülkenin hâlâ tamamen silkinmek için mücadele ettiği on yıllardır süren ekonomik durgunluk sırasında reşit olan 17 milyon kadar erkek ve kadın olduğu tahmin ediliyor.
Eski Japon başbakanı Shinzo Abe’nin Temmuz ayında öldürülmesinin ardından içinde bulundukları kötü durum yeniden kamuoyunun gözü önünde. O sırada 41 yaşındaki Tetsuya Yamagami tarafından vurularak öldürüldü. Cinayetten bir gün önce bir blog yazarına bir mektup göndererek Bay Abe’nin Liberal Demokrat Partisi ile uzun süreli bağları olan Birleşme Kilisesi’ni “ailemi ve ailemi mahvetmekle” suçladı. iflasa sürüklüyor.” Bay Yamagami’nin bir üye olan annesi kiliseye büyük bağışlar yapmıştı.
Bay Yamagami’nin kayıp nesilden olmasının cinayette bir faktör olduğunu gösterecek hiçbir ayrıntı henüz ortaya çıkmadı. Ama bazı Japonlar